(bee) breeding(Bkz. Inbreeding) Arı yetiştiriciliği, ıslahı.
Baking HoneyBalın pasta sanayiinde kullanımı
BaldKılsız, tüysüz, çıplak.
Ball (f)Ana arıyı boğup öldürmek.
Bar (for runner of frame)Bkz. Top bar of frame) Çubuk, çıta.
Bar frameÇerçeve üst çıtası.
Barberry(berberis spp.)Diken üzümü, kadın tuzluğu, amberbaris, sarıçalı.
Barseem, berseem, bersim(trifolium alexaİskenderiye üçgülü.
Basement membraneEsas membran.
Basswood(tilia spp.)Ihlamur.
BeanFasulye, (Bkz. Bulb of endophallus) Omurilik soğanı ile eş anlamlı.
Bee(Bkz. Honey bee, drone, queen, worker). Arı (bal arısı.erkek arı, ana arı, işçi arı).
Bee bobArı salkımı (küme).
Bee bread(Bkz. Pollen) Arı ekmeği, polen, kek.
Bee farmerArı yetiştiricisi.
Bee forageArı otlağı, merası.
Bee glue(Bkz. Propolis) Arı tutkalı, (propolis).
Bee gumArı sakızı, propolis.
Bee journalArıcılık yayını.
Bee lause (braula coeca)Arı biti.
Bee master(Bkz. Beekeeper) Usta arıcı.
Bee moth(Bkz. Wax moth) Petek güvesi, mum kurdu.
Bee paralysisArı felci, paraliz.
Bee pest(Bkz. Foul brood) Arı hastalığı.
Bee resinPropolis, arı reçinesi.
Bee spaceArı boşluğu (kovanda arı geçişi için yapılan boşluklar).
Bee treeArı ağacı (içinde arı olan ağaç).
Bee venom(Bkz. Venom) Arı zehiri.
Bee wayPetekler arasında arı geçiş yolu.
Bee wotf(Bkz. Bee killer) Arı canavarı.
Bee-eater (merops spp.)Arı kuşu.
Bee-killerArı canavarı (eşek arısı türü).
BeehouseArı evi, arılık olarak kullanılan ev.
Beekeeping appliancesArıcılık ekipmanı.
Beekeeping equipmentArıcılık gereçleri, arıcılık ekipmanı.
Beekeeping instructorArıcılık eğitimcisi.
Beekeeping legislationArıcılık yasası, yönetmeliği.
Beekepeers associationArıcılar derneği.
Bees(apidae=apoidea)Arılar.
Bell heather (erica cinerea)Gri funda.
Berseem(Bkz. Barseem) İskenderiye üçgülü.
Bessim(Bkz.barseem) İskenderiye üçgülü.
BibliographyBibliyografya.
Birds-foot trefoi (Lotus corniculatus)Sarı çiçekli gazal boynuzu.
Black beery, bramble (rubus fruticosus)Böğürtlen.
Black current (ribes nigrum)Siyah kuş üzümü.
Black thorn (prunus spinosa)Kara çalı.
Blood circulationKan dolaşımı.
Blood corpuscle(Bkz. Leucocyte) Kan hücresi, lökosit.
Blood vessel(Bkz. Dorsal blood vessel) Kan damarı.
Borage (borage officinalis)Hodon bitkisi.
Bottle feederŞişe yemlik.
Bottom boardTaban tahtası.
Bottom entranceAlttan giriş.
Brace-combPetekler arasında petekleri birbirine bağlayan mum.
Brain(Bkz. Supraoesophageal ganglion) Beyin.
BrambleBöğürtlen çalısı, kaba diken.
Breech-loading hive(Bkz. Side opening hive) Yandan açılan kovan.
Breed(Bkz. Bee breeding) Yetiştirmek, ıslah etmek,soy, ırk.
Breeder queenDamızlık ana.
Breeding queenAna yetiştirme.
Breeding stationIslah istasyonu.
BristleKalın sert kıl,kanat tüyü,kılı.
Broad bean (vicia faba)Bakla.
Bromm(cytisus spp =sarathamnusspp.)Sarı salkım, keçi üçgülü.
Brood combKuluçka (yavru) peteği.
Brood diseaseKuluçka (yavru) hastalığı.
Brood foodKuluçka (yavru) yiyeceği, kuluçka besini.
Brood frameKuluçka (yavru) çerçevesi.
Brood of drone-laying queenErkek arı yumurtlayan ana arı kuluçkası.
Brood of laying workerYalancı ana kuluçkası.
Brood rearingKuluçka faaliyeti (üretimi).
Brood-food glandLarva (yavru) besleme bezi, yutak bezi.
Brushing bees (from comb)Petekten arılar fırçalama.
Buckwheat(fagopyrum esculentum =f.sagittKara buğday, sert buğday.
Building combPetek inşa etmek(işlemek).
Building up (of colony)Koloninin gelişimi.
Built combs in the openAçıkta petek inşa etmek.
Bulb of endophallusPenis yumrusu.
Bulb of sting sheathİğne yumrusu.
Bumble bee, humble bee (bombus spp.)Bambul arısı.
Burr-combBozuk petek (arı tarafından boşluklara yapılan doğal petek
Bursa copulatrixÇiftleşme kesesi.
Bursal cornuaBoynuz kesesi.
ButtSamandan örülerek yapılan sepet kovan (yöresel).
Buttercup (rananculus spp.)Acı Düğün Çiçeği
Buzz (f)Vızıltı çıkarmak, vızıldamak